Selçuklu Dönemi, çeşitli Kültürel Unsurları Harmanlayarak Zengin Bir Mimari Miras Yaratıyor
Selçuklu dönemi, 11. yüzyılın sonlarından 13. yüzyılın ortalarına kadar olan bir dönemi kapsar ve Orta Asya kökenli Türk halkları tarafından yönetilen Selçuklu Devleti’nin hüküm sürdüğü bir dönemdir. Selçuklu mimarisi, İslam sanatının etkisiyle birleşen çeşitli kültürel unsurları harmanlayarak zengin bir mimari miras ortaya koymuştur.
Selçuklu Türbesi: Selçuklu dönemi, Türbelerin mimarisinde özellikle dikkat çeker. Türbe yapıları genellikle kubbeli ve simetrik tasarımlarıyla bilinir. Yüksek silindirik gövdeler, zarif detaylar ve minyatür çini işçiliği, Selçuklu Türbesi mimarisinin karakteristik öğelerindendir.
Camiler: Selçuklu dönemi camileri genellikle basit ve zarif tasarımlarıyla tanınır. Cami planları genellikle dikdörtgen veya kare formda olup, minareler genellikle yüksek, ince ve pürüzsüzdür. Cami avlularında şadırvanlar ve abdesthane gibi unsurlar da sıkça görülür.
Medrese (Eğitim Kurumları):Selçuklu dönemi, İslam eğitim kurumları olan medreselerin inşası için önemli bir dönemdir. Bu yapılar genellikle avlulu, kubbeli ve revaklı olarak tasarlanmıştır. Medreseler, öğrenci odaları ve derslikler gibi işlevsel alanları içerir.
Kervansaraylar: Selçuklu İmparatorluğu’nun coğrafi genişliği ve ticaret yollarındaki önemi nedeniyle kervansaraylar bu dönemde öne çıkar. Kervansaraylar, konaklama ve ticaretin yanı sıra seyyar tüccarların ihtiyaçlarını karşılamak için inşa edilmiş büyük yapılar olarak bilinir.
Su Kemerleri ve Su Yolları: Selçuklu mimarisinde su kemerleri ve su yolları, su taşıma ve dağıtma sistemlerinin bir parçası olarak önemlidir. Bu yapılar, suyun şehirleri ve tarım alanlarını sulamasına yardımcı olmak amacıyla inşa edilmiştir.
Ahşap Oymacılığı ve Çini İşçiliği: Selçuklu mimarisinde ahşap oymacılığı ve çini işçiliği önemli sanat formlarıdır. Ahşap oymacılığı, minberler, kapılar ve pencere süslemeleri gibi detaylarda kullanılırken, renkli çiniler özellikle kubbe içi süslemelerinde ve duvar kaplamalarında sıkça görülür.
Geometrik Desenler ve Geçişkenlik: Selçuklu mimarisinde geometrik desenler ve simetri büyük bir öneme sahiptir. Kubbe içi süslemeler, duvar çinileri ve mozaiklerde simetrik ve geometrik düzenlemeler sıkça kullanılır. Bu unsurlar, mimarinin estetik zenginliğine katkıda bulunur.
Taş İşçiliği ve Kubbe Mimarisi: Selçuklu mimarisinde taş işçiliği, kubbelerin desteklenmesi ve süslenmesinde önemli bir rol oynar. Kubbe merkezi bir öğe olarak kullanılır ve genellikle tromplar, pencere düzenlemeleri ve ince kubbe destek sistemleriyle birleştirilir.
Selçuklu mimarisi, Orta Asya, İslam, Pers ve Bizans etkilerini bir araya getirerek benzersiz bir estetik oluşturmuştur. Bu mimari tarzı, Selçuklu İmparatorluğu’nun kapsadığı geniş coğrafyada benimsenmiş ve sonraki dönemlerde Osmanlı ve diğer İslam mimari tarzlarına etki etmiştir.